Çarşamba, Temmuz 05, 2006

A. Selim Tuncer’in ActiveLine’da yayınlanan Halkbank’la ilgili cevabını da verelim ki kimse objektifliğimizden kuşku duymasın!

A. Selim Tuncer’in Pamukbank yazısına Halkbank yönetiminin gösterdiği tepkinin belgesini burada yayınlamıştık. (İki posta önce...) Dergi baskıdan çıktı, gördük ki A. Selim Tuncer de bir cevap yazmış. Adam kendi bloğunda yayınlamıyor, bari biz ilgilenelim. Kuru kuruya muhalif olmadığımızı ve burada objektif yayıncılık yaptığımızı göstermek için bu yazıyı da yayınlıyoruz:

Anlaşılan o ki, Halkbank’ta değişen bir şey yok!

Geçen ayki yazımda Pamukbank markasının “heba” edildiği iddiasını dillendirdiğimi hatırlayacaksınız.

Kulağıma gelen bilgilere göre Halkbank yönetimi bu yazıya çok ciddi tepki göstermiş. Dava haklarını saklı tutmak kaydıyla da ActiveLine’da yayınlanmak üzere cevabi bir yazı göndereceklermiş. Dergi yönetimi, elbette Halkbank’ın cevabi yazısını yayınlayacaktır. Belki de bu sayıda bu yazıyla karşılaflacaksınız. (Ben de buradan duyurusunu yapmış oluyorum ki, okur sayısı artsın.)

Buraya kadar herhangi bir sorun yok. Elbette tepki gösterebilirler. Ben nasıl bir vakayla ilgili eleştiri yapabiliyorsam, onlar da benim yazımı eleştirebilir, kendilerini savunabilirler.

Tabii, yazılarımızı dergi baskıya girmeden önce verdiğimiz için bu yazıyı okuyup bu sayıda cevap verme şansım yok. Sizinle birlikte okuyacağım. Zaten cevap vermeyi gerektirecek bir durum var mı, onu da bilmiyorum. Düşünce temelinde olmak kaydıyla her türlü tartışmaya da açığım.

Ancak, yine bana aktarılığına göre banka yönetimi bu yazıda “kasıt” olduğunu iddia etmekteymiş.

1.
İlk yazımın girişinde de ifade etmiştim: “Yazmanın omuzlarınıza yüklediği sorumluluk, vicdanınızın sürekli gerçeği aramasını sağlar. Her ay, bu yazıarın “etkili” olması ancak ve ancak doğrular üzerine inşa edilmesine bağlı olduğu gibi, olumlu veya olumsuz “tepki”ler içeren düşüncelerimin yer aldığı yazıarın da bir karşı tepki yerine düşünce ufuklarını açmayı sağlaması yalnızca böyle mümkündür.” Öncelikle şunu belirteyim ki, bu sütunlar bana yalnızca emanet edilmiştir. Böyle bir iddianın bu emanete hıyanet ettiğim anlamı taşıyacağı muhakkaktır. Banka yönetimi bilmeyebilir, ama beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki, böyle ucuz yollara başvurarak bana emanet edilmiş bir yerin namusunu kirletecek, kişisel amaçlarla kullanacak bir kişiliğe sahip değilim. Ayrıca, onlar öyle vehmedebilirler, ama banka yönetimiyle kişisel bir hesabım yok.
2.
Kendileriyle tanışma imkanı bulmuştum. Bu tanışmaya vesile olan olay da, kişisel değil, mesleğimi ve meslektaşlarımı ilgilendiren, hatta meslek örgütlerinin el koymasını gerektiren bir “skandal”di. Kendileri ve ilgili departmanları olayın vehametini tahmin ve takdir edecek bir deneyime sahip olmadıkları için küçümsemişler, doğrusu ben de bunu bildiğim için büyütmemiştim. Yazılı cevaplarında bir kasıt ve düşmanlık ithamında bulunuyorlarsa, umarım sadece imayla bırakmamışlar, bu olayı da ayrıntılarıyla aktarmışlardır. Eğer bir imadan ibaretse, ayrıntıları ben aktarmak zorunda kalırım.
3.
Bu Pamukbank meselesi ilk kez gazetelere yansıdığında, Halkbank murahhas azalarından biriyle karşılaşmış ve doğru olup olmadığını sormuştum. Sanırım şimdiki yönetim henüz iş başına bile gelmemişti. O zaman da yazıda ileri sürdüğüm benzer görüşleri dile getirmiştim. Hatta bu sohbete bankacılık sektöründen birkaç isim de katılmıştı.
4.
Tabii Halkbank’ın bugünkü durumunun müsebbibi bu yönetim olmadığı gibi Pamukbank operasyonuyla ilgili irade de tek başına kendilerinde değildir. Zaten yazımdaki görüşler kendilerine yönelik de değildir. Bu ölçekte bir tepki gösterip Halkbank’ın tüm sevabı ve günahını üstlenmeleri de doğrusu büyük bir fedakarlık örneğidir.
5.
Yazım, yalnızca bir vaka analizinden ibarettir. Ben yazdım diye Pamukbank geri de gelmeyecektir. Dileğim, kendilerine yakışmayacak böylesine çirkin bir iddiayı dile getirmemiş olmalarıdır.

Fikirlerimin eleştirilmesini ise doğrusu bir katkı olarak görürüm.

A. Selim Tuncer, Halkbank’ın tepkisine karşı bir cevap verecek olursa sizleri yine öcelikle buradan haberdar ederiz.

Hiç yorum yok: