Pazar, Temmuz 23, 2006

Ne? Kusursuzluk “kusur” muymuş?

Kusursuz olmak eşyanın tabiatına aykırıymış. Peki. Kusursuzluk algılamasının rölatif olduğunu da kabul ediyorum. O zaman kusursuzluk kusurundan kurtulunca nasıl kusursuz oluyoruz? Cümledeki birinci kusursuz sözcüğüyle ikincisi arasında ne fark var? Birincisi rölatifti de ikincisi değil mi? Kusur ne demek öyleyse? Offf, kafam karıştı.


Bu “sorunsal”ı önce felsefeciler çözsün de, sonra sen de bir tarafından markayla falan ilinti kurmaya soyunursun Selim Bey! Yoksa çözmüşlerdi de benim mi haberim olmadı?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

işletme biliminde planlanmış olan bir çalışmada planlanan herşeyin tam manasıyla oluşması durumunda yani istenilen her şeyin yapıldıgı planların esasında plansızlık oldugunu dogru planlama yapılmamaış oldugunu gosterir derdi hocalarımız bu da bunun gibi bir durum herhal.