Bugünlerde Çaykur Genel Müdürü Ekrem Yüce’nin beyanatları gözüme çarpınca aklıma A. Selim Tuncer’in “Marka odaklı bir özelleştirme yaklaşımı önerisi: Bir türlü özelleştirilemeyen Çaykur” başlıklı yazısı geldi. Çaykur ömründe ilk kez tatmin edici oranda kâr etmiş de, özelleştirme kapsamından çıkarılmış. Öyle ki, sanki zarar etseydi, özelleştirmek için canla başla çalışacaklardı sanırsınız. Ya da sanki özelleştirme gerekliliğinin gerekçesi zarar etmekmiş gibi! Şimdiye kadar özelleştirilen her kamu şirketi zarar mı ediyordu yani?
A. Selim Tuncer de kendince bir özelleştirme yaklaşımı önerisi sunmuştu bu yazısında. Koskoca Çaykur’un (ya da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı diyelim) aklı fikri yok da senden mi akıl alacak, biiir. Sonra, Çaykur’u özelleştirmek isteyen mi var, ikiiii!
Bir kere Çaykur’un arkasında kim(ler) vardır, düşünsene... Bence fikrini kendine sakla, Sayın Tuncer!
Perşembe, Temmuz 20, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder